İzmir’de yaşanan olay, son teknoloji elektrikli otomobil sahiplerini endişelendirdi. Ankara girişinde meydana gelen talihsiz bir olayda, seyir halindeki elektrikli otomobil, yol kenarındaki bir trafoya düşen yıldırımın etkisiyle kullanılamaz hale geldi. Olayın ardından aracın yetkili servisi tarafından arızanın tespit edilememesi ve yüksek maliyetli onarım önerileri, yüksek mühendis Ersel Şengel’i dünya devi otomotiv markasına karşı hukuki mücadele başlatmaya itti.
Yıldırımın Vurduğu Teknoloji Harikası Kullanılamaz Hale Geldi
Mayıs ayında Nevşehir’deki bir sempozyuma gitmek üzere yola çıkan İzmirli Yüksek Ziraat Mühendisi Ersel Şengel ve meslektaşı Dr. Hüseyin Akdemir, Ankara yakınlarında yoğun sağanak yağışla karşılaştı. Seyir halindeyken aracın yakınındaki bir trafoya yıldırım düştü. Yıldırımın aracın elektronik sistemini etkilemesiyle otomobil aniden durdu ve bir daha çalışmadı. Lastiklerinin patladığını düşünen Şengel, aracı güvenli bir alana çektiğinde aracın tamamen kilitlendiğini fark etti.
Yaşanan bu şokun ardından yol yardımı çağrılarak araç yetkili servise götürüldü. Ancak burada Şengel’i ikinci bir şok daha bekliyordu. İddiaya göre servis yetkilileri, aracın arızasını teşhis edemedi. Üstelik, yurt dışından getirilmesi gereken yedek parçaların maliyetinin, aracın kendi fiyatına yaklaştığı belirtildi. Daha da endişe verici olanı ise, yüksek meblağlar ödenerek getirilecek parçalarla bile aracın tamir edileceğine dair kesin bir garanti verilmemesiydi.
Mühendis Şengel’den Hukuki Mücadele
Bu çıkmaz karşısında Şengel, avukatı aracılığıyla otomotiv devine karşı suç duyurusunda bulundu ve hukuki süreci başlattı. Şengel, yaşananları şu sözlerle aktardı: “Yağmurlu ve gök gürültülü bir havaydı. Yan tarafta bulunan trafoya yıldırım düştü. Ya oradan seken ya da bilemiyorum, bir saniyenin bile altında bir anda bizim aracımıza da isabet etti. Araç birden kendini kilitledi.”
Servisin arızayı tespit edemediğini ve kendilerine yardımcı olmadığını belirten Şengel, “Arızayı tespit edemediler. Tüm yedek parçaların baştan satın alınmasını talep ettiler. Bu parçaların bozuk olup olmadığına dair kendilerinin de bir fikri yoktu. Halbuki yurt dışından bu araçları getiriyorlarsa, yedek parçaları bulundurmak, teknik personeli ve servis ekiplerini bu konuda yetiştirmekle mükellefler.” dedi.
Araç Üretici Firmanın Garantisi Altında Olmalı
Şengel, aracın üretici firma garantisi kapsamında olduğunu hatırlatarak, “Üretici firma garantisinde olan bir üründe hangi parçanın arızalı olduğunu tespit etmek ve yedeklerini bulundurmak zorundalar. Biz de bu gerekçelerle dava açtık. Aracı ocak ayı sonunda teslim aldık, sadece 2,5-3 ay kullandık. Araç şu an Ankara’da serviste. Aracı kullanamıyoruz. Buna rağmen taksitlerini hala ödüyoruz.” diyerek yaşadığı mağduriyeti dile getirdi.
Korku Dolu Anlar: ‘O An Öleceğiz Diye Düşündüm’
Olay anında aracı kullanan Dr. Hüseyin Akdemir ise yaşadıkları korku dolu anları paylaştı. Akdemir, “Ankara’ya girerken hızımız da çok yavaştı, 30-40 kilometre civarında gidiyorduk. Kenara çekip durmayı düşünüyorduk. Hemen yol kenarındaki bir trafoda şimşek çaktı. Gök gürültüsüyle birlikte yıldırımın düştüğünü gözlerimle gördüm. O düşen yıldırım bizim aracın etrafında döndü. Ersel’e ‘yıldırım düştü’ diye bağırdım. Yıldırımın elektrik akımı geçince sanki arabanın tekerlekleri patladı zannettim. Araba tak tak tak diye ses çıkardı. Ersel ‘lastikler patladı, araba yanıyor’ dedi. O an ‘öleceğiz’ diye düşündüm.” ifadelerini kullandı.
Akdemir, aracın içinden hemen inemediklerini ve bunun hayati önem taşıdığını belirterek, “Elektrik mühendisleriyle, otomotivcilerle görüştüm. Eğer anında inseydik elektriği tamamlayacağımızı ve kül olacağımızı, cam açık olsaydı yıldırımın camdan içeri girip bizi öldürebileceğini söylediler.” dedi. Araçtan indikten sonra lastiklerin sağlam olduğunu ancak aracın çalışmadığını ve bagaj kısmında yanık izleri olduğunu gözlemlediklerini aktardı.
Faraday Kafesi Yeterli Olmadı mı?
Dr. Akdemir, aracın Faraday kafesi tarafından korunmadığını düşündüğünü belirterek, “Söz konusu araçta Faraday kafesinin bizi korumadığını düşünüyorum. Bilimsel olarak konuştuğum kişiler de bunu söylüyor. Bu araçta teknik bir arıza ve teknik bir eksiklik olduğunu düşünüyorum. Önümüzde ve arkamızda araçlar vardı, onlara hiçbir şey olmadı. Bizi aracımız korumadı.” diye konuştu.
Bu olayın uluslararası bir otomotiv devinin hizmet anlayışını sorgulattığını belirten Akdemir, markanın bu aracı eğitim amaçlı incelemesi gerektiğini savundu. Akdemir, “Bence bu aracı alıp Fransa’ya götürmeleri lazım. Eğitim amaçlı incelenmeli, ‘acaba ne oluyor’ diye bakılmalı. Çünkü böyle bir görüntüye daha önce hiç rastlanmadı.” dedi.
